Genetik ve çevresel faktörler hastalıkların ortaya çıkması ve gelişiminde rol oynayan önemli faktörlerdir. Birçok kanserde olduğu gibi prostat kanserinde de genetik yatkınlık çok önemli rol oynar. Prostat kanserinin hem ailesel hem genetik komponente sahip olduğu epidemiyolojik bir çok çalışmada ortaya konmuştur. Bununla birlikte hastalığa yakalanan erkeklerin sadece %9’unda gerçek herediter (kalıtsal) prostat kanseri mevcuttur. Bu tanıma 3 veya daha fazla akrabasında prostat kanseri olan veya 55 yaşından önce prostat kanseri tanısı alan en az 2 akrabası olan hastalar girer. Her ne kadar kalıtsal olmayan prostat kanserlerine göre 6-7 yıl kadar erken dönemde görülse de herediter prostat kanserlerinin klinik gidişat ve agresiflik bakımından kalıtsal olmayan prostat kanserlerinden farkı olmadığı saptanmıştır.
1. derece akrabaların birisinde prostat kanseri olması hastalığa yakalanma riskini 1.8 kat artırken bu risk artışı babasında ve kardeşinde prostat kanseri olanlarda 5.5 kat; iki erkek kardeşinde prostat kanseri olanlarda ise 7.7 kat olarak tespit edilmiştir.
Prostat kanseri erken tanı konulabilen ve tedavi edilebilen bir hastalıktır. Ailesinde prostat kanseri öyküsü olmayan erkeklerin 50, olanların ise 45 yaşından itibaren Üroloji hekimine uğrayarak PSA taramalarını yaptırmaları erken tanı konulması açısından oldukça önemlidir.
Kaynak:
Avrupa Üroloji Derneği, Prostat Kanseri rehberi 2020
https://uroweb.org/guideline/prostate-cancer/